Pırlanta Berraklığı Ne Olmalı?
28 Kasım 2022Hangi pırlantayı alacağınıza karar verirken “4C” kuralı önem taşır. Elmasların "Dört C'si" karat, kesim, berraklık ve renk anlamına gelir. Bu özelliklerden berraklık, genellikle karat ağırlığından sonra en önemli ikinci faktör olarak görülür. Pırlanta yüzük, küpe ya da kolye gibi mücevher tasarımlarında, farklı berraklık derecesinde taşlar kullanılabilmektedir.
Elmaslar, yoğun ısı ve basınç altında, yeryüzünün derinliklerinde oluşur. Zamanla volkanik aktiviteler ile yüzeye yaklaşır. Yüzeye doğru ilerlerken çeşitli maddeleri toplayabilirler. Bu maddeler diğer mineraller olabileceği gibi bazen elmasın kendisinin küçük parçaları da olabilir. Bu maddeler leke halin elmasta mevcut olduğunda bunlara "inklüzyon" denir. Bu inklüzyonların boyutu, sayısı, konumu ve doğası pırlantanın berraklığını etkileyecektir.
Pırlanta Berraklık Dereceleri Nelerdir?
Bir pırlantanın berraklığı, "Dahil" (IF) ile "Kusursuz" (I) arasında 6 puanlık bir ölçekte değerlendirilir. "Dahil" en düşük berraklık derecesidir ve pırlantanın çok sayıda, büyük ya da bariz lekeler içerdiği anlamına gelir. "Kusursuz", en yüksek berraklık derecesidir ve pırlantanın çıplak gözle görülebilen hiçbir kalıntı içermediği anlamına gelir. Pırlanta kolye, küpe ya da yüzük gibi mücevherlerde kullanılan pırlanta berraklığı genellikle bu iki uç noktanın ortasında bir yere düşer.
Bir elmasın inklüzyonları varsa, bu onun mutlaka kötü bir elmas olduğu anlamına gelmez. Aslında pek çok insan, pırlantayı daha eşsiz kıldığını düşündükleri için bazı katkılar içeren pırlantaları tercih edebilmektedir. Ayrıca, bir pırlanta "Kusursuz" olarak derecelendirilse bile, pırlantanın tamamen kalıntı içermeyeceğinin garantisi olmadığını akılda tutmak önemlidir. Bir pırlantanın çıplak gözle görülemeyen ancak büyütme altında görülebilen çok küçük inklüzyonlara sahip olması mümkündür. Özellikle büyük karatlarda değerli taş içeren pırlanta yüzük modellerinde, gözle görülemeyecek lekeler bulunan taşlar daha düşük maliyetlerle daha ihtişamlı taş boyutlarına sahip olabilmeyi sağlayabilmektedir.
Pırlanta Berraklığı Değerini Etkiler mi?
Bir pırlantanın değeri berraklığından etkilenir. Genel olarak konuşursak, berraklık derecesi ne kadar yüksekse, pırlanta o kadar değerli olacaktır. Ancak, bu kuralın bazı istisnaları vardır. Örneğin, düşük berraklık derecesine sahip ancak mükemmel kesim, renk ve karat ağırlığına sahip bir pırlanta, aslında daha yüksek berraklık derecesine sahip ancak kötü kesim, renk ve karat ağırlığına sahip bir elmastan daha değerli olabilir. Bunun nedeni, mükemmel kesim, renk ve karat ağırlığına sahip pırlantanın daha iyi "optik performansa" sahip olmasıdır. Bu, ışığı daha iyi yansıtacağı ve çıplak gözle daha parlak ve ışıltılı görüneceği anlamına gelir.
Pırlantada Hangi Berraklık Değeri Seçilmelidir?
Genel olarak, bir pırlanta için en iyi berraklık "göz temizliği" dir. Bu, leke ve kusurların çıplak gözle görülemeyeceği anlamına gelir. Bununla birlikte, "Kusursuz" olarak derecelendirilen pırlantalar bile bazen sadece büyüteç altında görülebilen küçük lekelere sahip olabilir. Bu nedenle, mümkün olan en iyi berraklığa sahip bir pırlanta arıyorsanız, "İçten Kusursuz" olarak derecelendirilen bir pırlantayı düşünebilirsiniz. Bu, pırlantanın bazı kalıntıları olsa da bunların çıplak gözle görülemeyeceği ve taşın genel görünümünü etkilemeyeceği anlamına gelir. Özellikle pırlanta bileklik ya da pırlanta kolye modellerinde çok sayıda taş dizilimi yer aldığında pırlanta berraklığı, maliyeti önemli oranda artırabileceğinden daha düşük berraklık dereceleri tercih edilebilir.